ORUCUN KAZASI
Başlanıp tamamlanmamış nafile oruç meselesinde Şafiiler hiçbir şekilde kaza orucunu gerekli görmemişlerdir.
Şafiilere göre ise bir ramazanda kazaya kalmış orucun , gelecek ramazana kadar kaza edilmesi gerekir eğer bu zamana kadar kaza edilmezse birde fidye verilmesi gerekir.
-Oruç kefaretinde , iki imkan sunulmuştur birincisi iki ay peş peşe oruç tutmak ikincisi ise 60 fakiri doyurmaktır. Hanefiler kefaret seçeneklerinde sıra gözetmenin gerekli olduğunu söylemişlerdir.Malikiler’ ise sıra gözetmeksizin hangisini isterse onu yapabileceğini söylemişlerdir.
Araya hayız ve nifas gibi doğal mazeretlerin girmesi durumunda orucun peş peşe oluş özelliğine zarar vermez.
Fidye ;
Fidye bakara süresi 184. ayette şeyh-ı fani ( düşkün ihtiyar ) ifadesi ile caiz kılınmıştır.
Bir kimse kaza borcunu yerine getirmeden vefat ederse mirasçıların bu oruçlar için fidye vermesi bir vecibedir , hatta mendup olduğunu söylemişlerdir.
Fidye miktarı bir fakirin bir günlük doyurmaktır. Bu fidyelerin birçok fakire verilebileceği gibi bir fakire topluca da verilebilir.
Iskat-ı savm ;
Birinin sağlığında iken oruç borcunun fidye yoluyla telafi edilmesi , düşürülmesidir. Oruç tutma imkanı bulmadan vefat edenler için fakihlerin çoğunluğu bu kimse için fidye vermek gerekmez çünkü mazeret sebebi ile ondan bu borç düşmüştür. İmkan bulduğu halde kaza orucu tutmayanlar için ise Hz. Peygamberin hadisi baz alınarak bunların varislerinin fidye vermesi gerektiği söylenmiştir.Zahirilere göre bu kişilerin tutamadığı oruçlar için varislerinin oruç tutmaları vaciptir.Hadiste ” yerine oruç tutma ifadesi geçmektedir. Ancak cumhur bununla kastın fidye olduğunu söylemişlerdir.