İslâm dini üç ana unsurdan oluşmaktadır, bunlar;
1-İman
2-İbadet
3-Ahlâk
Din, en yalın biçimiyle Allah’a inanma ve ona ibadet etme olduğuna göre, onun inanç ve ibadet sistemini içermesi zorunludur. Bu iki temel unsur yanında, dinin ahlâkî hükümleri de içermesi gerekir. Ahlâk, dikey olarak veya metafizik boyutta, bu inanç ve ibadetlerdeki içtenlik ve samimiyet (ihlâs, ihsan) anlamını içerdiği gibi, dünyevî boyutta, Allah’a inancının ve O’na olan sevginin Allah’ın kulları üzerinde gösterilmesi, onların hoş ve mutlu edilmesine çalışılması, onların hukukunun ihlâl edilmemesi, onları rahatsız ve huzursuz etmekten kaçınılması anlamını da içerir.
Bu durumun İslâm dini açısından da aynıyla geçerli olduğunu açıkça göstermesi bakımından Cibrîl hadisi diye meşhur olan diyaloğu anmak uygun olur. Bu diyalogda geçtiğine göre vahiy meleği Cibrîl, bir gün dini öğretmek üzere Hz. Muhammed’e gelmiş, ona iman, İslâm ve ihsanın ne demek olduğunu sormuş ve bunları yine kendisi cevaplamıştır. Cibrîl’in bu üç kavrama getirdiği açıklama öz itibariyle dinin yukarıda değinilen üç temel unsurunu, yani inanç, ibadet ve ahlâkı içermektedir. Cibrîl imanı Allah’a, âhiret gününe, peygamberlere, meleklere, kitaplara ve kadere inanmak olarak; İslâm’ı, şirk koşmaksızın sadece Allah’a ibadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek ve haccetmek olarak; ihsanı da, Allah’ı görüyormuşçasına ibadet etmek olarak açıklamıştır (Buhârî, “Îmân”, 1).
Dinin ilk iki unsuru olan inanç ve ibadet, kişinin doğrudan Allah ile teorik ve pratik bağlantı ve iletişimini sağlaması yönüyle insan-Allah ilişkisinin dikey-metafizik boyutuna ilişkin iken ahlâk, inanç ve ibadet yoluyla tesis edilmiş bulunan insan-Allah ilişkisinin, dünyevî planda her türlü tutum ve davranışa yansıması olarak değerlendirilir. İnsanın başkalarına iyi davranması, onlarla iyi geçinmesi, kötülük etmemesi ahlâkî birer davranış olması yanında, aynı zamanda biçimsel ibadetler dışında Allah’ın hoşuna gidecek davranışlardır. Ahlâkın diğer bir boyutu ise Allah’a olan inancın ve ona yapılan ibadetin içtenlik derecesine ilişkindir ki bu husus İslâmî terminolojide ihlâs ve ihsan diye anılır.
Dinin aslî unsurlarından olan iman bir bakıma dinin Allah’ı tanıma ve bilme (marifetullah) boyutu, ibadetler Allah’a itaat boyutunu ve ahlâk ise Allah’ı sevme (mâhabbetullah) boyutunu teşkil eder. İmanın akıl ve bilgi, ibadetlerin inanç ve kanaat, ahlâkın ise gönül ve duygu kaynaklı olması her birinin mahiyeti gereğidir.
Marifetullah: Allah’ı tanıma ve bilme
Mâhabbetullah: Allah’ı sevme