(Safer ayında)
Adal ve Kare kabilesinden 6 kişi Peygamberimize geldiler: “Ya Rasulüllah, bizim kabilemiz müslüman oldu. Bize dini anlatacak ve Kur’an okutacak, dini bilen birkaç kişi gönder.” dediler. Peygamberimiz Mersed b. Ebi Mersed başkanlığında sekiz on kişilik bir grubu, gelenlerle gönderdi.
Dini tebliğ için gönderilen görevliler, Huzeylilere ait Reci’ adıyla bilinen suyun başına gelince 100 kadar silahlı bir birlik tarafından saldırıya maruz kaldılar.
Müşrikler “Teslim olursanız sizi öldürmeyiz!” dedilerse de, Mersed b. Ebi Mersed ve Asım b. Sabit müşriklerin himayesine girmemeye yeminli olduklarını söylediler.
*Hubeyb b. Adiy, Abdullah b. Tarık, Zeyd b. Desinne dışındakiler teslim olmayı reddederek müşriklerle çarpışma sonucu şehid edildiler.
Lihyanoğulları bu 3 kişinin elini bağlayarak Mekke’ye doğru hareket ettiler. Abdullah b. Tarık bu muameleye dayanamayarak yolda müşriklerle çarpışmaya girerek şehid oldu. Onun kabri Zahran’dadır.
Hubeyb ile Zeyd’i Mekke’ye göturerek, Bedirde öldürülen yakınlarının intikamını almak isteyenlere sattılar. Bu iki sahabeyi bir müddet hapiste tuttuktan sonra şehir dışındaki Ten’im mevkiine götürdüler ve onları darağacına asarak işkence ile şehid ettiler…
(Uhud savaşından 4 ay sonra Safer 4)
Beni Amir kabilesinden – Ebu Bera Amir bin Malik. Medineye gelerek Peygamberimizle görüştü. Hz. Peygamber Ebu Bera’yı İslam’a davet etti. Ebu Bera Amir b. Malik te “Ben İslamı seçmiyorum fakat kabilemde öğrenmek isteyenlere öğretici gönderebilirsiniz” diyor.
Peygamberimiz başlarına bir tehlike geleceğinden endişe duyduğunu söyledi. Ebu Bera onların güvenliğini garanti etmesi üzerine peygamberimiz 70 kurrayı istenilen yere gönderiyor.
Heyet Bi’r-i Maune denilen kuyunun yanına varınca konakladı.
İçlerinden Haram b. Milhan denilen sahabe peygamberimizin mektubunu Amir b. Sa’saa kabilesinin başkanına götürdü. Bu sırada Ebu Bera’nın öldüğüne dair şaiya yayıldı. Elçi mektubu Ebu Bera’nı yeğeni Amir b. Tufeyl‘e verdi ve yanındakileri İslam’a davet etti. İslama karşı olan Amir b. Tufeyl, mektubu okumadığı gibi elçiyide öldürttü. Peşinden Birri Maune’de bulunan davetçilere saldırmak için kabilesinden adam toplamaya çalıştı. Fakat Ebu Bera davetçilere eman tanıdığı için kimse onun peşinden gitmedi.
Bunun üzerine Tufeyl Süleym kabilesinin kollarından topladığı askerlerle İslam heyetine saldırarak 70 sahabe şehid ediliyor. 3 kişi kalıyor.
*Amr b. Ümeyye dönerken Beni Amir kabilesinden yolda rastladığı ve Hz. Peygamberin eman vermiş olduğu iki kişiyi bilmeden öldürdü. Daha sonra Peygamberimiz bu iki kişinin diyetini ödemek zorunda kaldı.
*Peygamberimiz bu olayı öğrenince çok üzüldü. Daha önce bedduaya yeltenmediği halde, otuz veya kırk gün sabah namazlarında İslam davetçilerini öldüren kabilelere beddua etmiştir.
Birru Maune faciasından sonra Amr b. Ümeyye’nin öldürdüğü iki kişinin diyetlerinin ödenmesi gerekiyordu. Rasülüllah Medine’de oturan kavimlerle yaptığı anlaşma gereğince, her kabileden diyet bedelini toplamaya başladı.
Benu Nadir kabilesi, vermeleri gereken yardımı vermediler; Allah Rasulüne de suikast teşebbüsünde bulundular. Rasulüllah, Muhammed b. Mesleme’yi Benu Nadir Yahudilerine elçi olarak gönderdi ve şu talimatı verdi: “Onlar beni öldürmek için suikast düzenlediler. 10 gün içinde Medine havalisinden çıkıp gitsinler. Bu müddet bittikten sonra hangisine rastlarsam boyunlarını vurdururum.”
Allah Rasulü 10 gün dolmasına rağmen yerlerinden ayrılmayan Benu Nadir kabilesinin üzerine yürüdü. Sancağı Hz. Ali’ye verdi. Yahudileri 15 gün muhasara altında tuttu. Direnmenin boşuna olduğunu anlayan yahudiler 15. Günün sonunda Peygamberimizden eman dilediler. Kendilerine 600 deveye yükleyebilecekleri kadar mal ile Medine’den uzaklaşıp gitmeleri bildirildi. Bir kısmı Suriye taraflarına, Bir kısmı Hayber’de ki Yahudilerin yanına gittiler. İçlerinden iki kişi Müslüman olup Medine’de kaldı.
Bu gazveden sonra 50 miğfer, 50 zırh, 340 kadar kılıç Müslümanların eline geçti. Ayrıca Benu Nadirlerin evleri ve arazilerde Müslümanlara kaldı.
* Ümmü Seleme annemiz, Ebu Seleme b. Abdülesed’in hanımıydı. Habeşistan’a yapılan her iki hicrette de kocasıyla hicret etmişti. Rasülullah onu kendisine nikahlayıp, hayatım güçlüklerinden bi nebze olsun kurtarmak istedi. Teklifi Hz. Ebu Bekr ve Hz. Ömer ile Ümmü Seleme’ye iletti. Hz. Ümmü Seleme annemiz evlendiğinde 44 yaşında bulunuyordu.
* Zaturrika Gazvesi: Birru Maune’nin acısını dindirmek gayesiyle 400 kişilik bir orduyla Peygamberimiz Nahle mevkiine kadar geldi. Burada 15 gün kaldı, hiçbir düşmanla karşılaşmadan geri döndü.
* Bedrü’l- Mev’id Gazvesi: Uhud savaşı sonrası Hz. Ömer ile Ebu Sufyan bir yıl sonra savaşmak üzere sözleşmişlerdi. Bir yıl geçince Peygamberimiz bir ordu tertip edip savaşmak üzere Bedir’e geldi, burada sekiz gün kaldı. Düşman gelmeyince geri döndü.
* Hicretin dördüncü yılı Rebiülevvel ayında Hz. Zeynep bt. Huzeyme vefat etti. Cömert olduğu için kendisine “miskinlerin annesi” lakabı verilmişti. Hz. Zeyneb’in cenaze namazını Rasülüllah kıldırdı ve Baki mezarlığına defmedildi.
* H. 4 yılı Şaban ayında Peygemberimizin kızı Hz. Fatıma’nın ikinci oğlu oldu. Peygamberimiz doğan torununa Hüseyin ismini koydu.
* Hz. Ali’nin annesi Fatıma Hatun, Hicri 4. Yılında vefat etti. Defnedilirken peygamberimiz gözyaşlarını tutamamış, Fatıma Hatun’a duyduğu saygısını: “Bugün annem vefat etti,” sözleriyle ifade etmiştir.
* Peygamberimizin kızı Rukiyeden torunu olan, Abdullah vefat etmiştir. Cenaze namazını Rasulullah kıldırmıştır.