İsnad sistemiyle birlikte hadis sened ve metin olmak üzere iki kısımda incelenmeye başlanmıştır. Burada belirtilen sened hadisin kaynağı ve güvenilirliği ile ilgili bilgiyi içerir. Hadisi rivayet eden kişi (Râvî) hadis incelemelerinde önemli bir yere sahiptir. Bu ünitede râvî kavramı tanımlanacak; kendi içlerinde tabakaları, isimleri, özellikleri, kusurları ve güvenilirlikleri hakkında bilgi verildikten sonra râvî biyografilerine de değinilecektir.
Sözlükte sulamak, taşımak, nakletmek gibi anlamlara gelen râvî sözcüğü, kavram olarak rivayet eden anlamına gelmektedir. Hadis ilminde belli usuller çerçevesinde hadisi alıp yine belli usullere göre nakleden kimseye râvî denmektedir.
Hadis ilminde tabaka kavramı yaş ve öğrenim/isnad veya sadece öğrenim bakımından birbirine yakın râvîler grubu demektir. Benzer özellikleri yönünden karıştırılan râvîleri birbirine karıştırmamak için tabaka oldukça önemli bir role sahiptir.
İlk râvî tabakaları Sahâbe, Tâbiûn, Mahadramûn ve Etbâu’t-tabiîn olarak ayrılmaktadır.
Kaynaklara göre Hz. Peygamber vefat ettiğinde İslam coğraftasında 100bini aşkın sahabe bulunmaktadır. Ancak bu sahabeler içinde hadis rivayetiyle uğraşanların sayıları oldukça azdır. Kaynaklarda râvî sahabelerin sayısı 1000 ile 1300 arasında farklılık gösterse de bunların sadece 38inin yüzün üzerinde hadisi bulunmaktadır.
Bir şeyi çok yapanlar anlamına gelen müksirün kelimesi binden fazla hadis rivayet etmiş sahabeler için kullanılmaktadır. Rivayeti bine ulaşmayan sahabeler de mukıllün denmektedir. Muksirün diye tabir edilen yedi sahabe şunlardır:
İlk Müslüman sahabeler hür erkeklerden Hz. Ebu Bekr, hür hanımlardan Hz. Hatice, çocuk ve gençlerden Hz. Ali, azadlı kölelerden Zeyd b. Harise ve kölelerden Bilal-i Habeşi’dir.
Cerh, gerekli tenkid şartlarını taşıyan güvenilir bir alimin bir râvîyi kendisinde veya rivayetinde tespit ettiği bir kusurdan dolayı tenkid etmesidir.Ta’dil ise bir râvînin kendisine ve rivayetine bakılarak güvenilir olduğunu açıklamaktır. Cerh-ta-dîli ise rivayetlerinin kabulü veya reddi açısından râvîleri inceleyip özel lafızlar kullanarak durumlarını açıklayan bir hadis ilmidir.
Cerh-ta-dîli hem Allah hem de kul hakkını ilgilendirdiği için oldukça dikkat gerektiren bir iştir. Bu yüzden bu işin geçerli sayılabilmesi için belirlenmiş bazı şartlar bulunmaktadır:
Bir hadisin kabul edilebilmesi için adalet ve zabt denilen iki temel özelliğinin bulunması gerekmektedir. Adaletin beş unsuru vardır. Bunlar; İslam, bulûğ, akıl, fısktan uzak durmak/takva ve mürüvvettir. Muhaddisler bir râvînin adaletini genel olarak şöhret ve tezkiyesine bakarak tespit etmeye çalışmışlardır.
Zabt kavramı ezberden rivayet eden râvînin hadisi iyice ezberlemesi ya da kitaptan rivayet eden râvînin kitabını her türlü değişikliğe karşı koruması anlamına gelmektedir. Yani kısaca rivayet konusunda bilgili, duyarlı ve dikkatli olmasıdır. Zabtın da dört unsuru vardır. Bunlar; teyakkuz, hıfz, kitabı korumak ve mana ile rivayette lafızların anlamını bilmektir. Zabtın tespit yolları mukayese ve imtihandır. Zabt derecelerine göre râvîler üçe ayrılmışlardır:
Hadis öğrenimi veya öğretimi sırasında uyuklamak, sahih bir nüsha ile karşılaştırılmamış kitaptan hadis rivayet etmek, telkine açık olmak gibi kusurlar zabtı bozan hallerdir.
Râvîlerde cerh sebebi olan kusurlar adalet ve zabt olmak üzere ili başlık altında toplanmıştır.
Adalet sıfatıyla ilgili kusurlar:
Zabt sıfatıyla ilgili kusurlar:
Cerh-ta’dil eden kişi sayısı olarak sahih kabul edilen görüşe göre bir yeterli görülmüş ancak iki kişi olması ihtiyata uygun bulunmuştur.
Hadis rivayeti karşılığında ücret almak konusu tartışmalıdır. Hediye ve hibe bile olsa rivayet hizmeti karşılığında menfaat elde edilmesine şiddetle karşı çıkanlar vardır. Ancak maddi ihtiyaçların giderilmesi göz önüne alındığında ücret almayı belli koşullarda ya da koşulsuz şekilde caiz görenler de vardır.
Hadis münekkidlerin tenkidleri sonucunda râvîleri güvenilirlik derecelerine göre sınıflamışlar ve bunları bazı ifadelerle belirtmişlerdir. Raviler hakkında birer hüküm niteliği taşıyan bu ifadelere cerh-ta’dil lafızları denir.
Etbau’t-tabiin döneminde tedvin edilmeye başlanan râvîlere dair bilgiler başlangıçta süâlât denilen eserlerde bir araya getirilmiştir. Bu eserler aynı zamanda rical edebiyatının da ilk örnekleridir. Râvîlerle ilgili kapsamlı biyografi çalışmaları erken dönemlerde meyvelerini vermeye başlamıştır. Bir kısmı günümüze ulaşabilen bu eserlerden en önemlileri; Muhammed b. Sa’d, Halife b. Hayyat ve İmam Müslim’in Tabakât; Yahya b. Main, İbnü’l-Medini, Buhari, İbn Ebi Heyseme ve Zehebi’nin Tarih ve Ahmed b. Hanbel ile Darekutni’nin İlel adlı eserleridir.
Sahabe biyografileri; İbn Kani’nin Mu’cemü’s-sahabe’si, Ebu Nuaym el-İsbahani’nin Ma’rifetü’s-sahab’si, İbn Abdilberr’in el-İstiab fi ma’rifeti’l-ashab’ı, İbnü’l-Esir’in Üstü’l-ğabe fi ma’rifeti’s-sahabe’si.
Sika râvîleri ihtiva eden kitaplar: İcli’nin ve İbn Hibban’ın Sikat’ları, İbn Hibban’ın Meşahiru ulemai’l-emsar’ı, İbn Şahin’in Tarihu esami’s-sikat’ı ve Zehebi’nin Tezkiretü’l-huffaz’ı.
Zayıf râvîleri ihtiva edenler: Buhârî, Ebû Zür’a er-Râzî, Ebû Hâtim er-Râzî, Nesâî, Ebû Zekeriyya es-Sâcî, Ebû Bişr ed-Dûlâbî, İbn Huzeyme, Ebû Ca’fer el-Ukaylî, İbnü’s-Seken, İbn Adî, Ebu’l-Feth el-Ezdî, Dârekutnî, İbn Şâhin, Ebû Nuaym el-İsbahânî ve İbnü’l-Cevzî’nin Duafâ’ları, İbn Hibbân’ın Mecrûhîn’i Zehebî’nin Mîzânü’li’tidâl’i ve el-Muğnî fi’d-duafâ’sı ile İbn Hacer’in Lisânü’l-Mîzân’ı.
Sika ve zayıf zâvîleri ihtiva eden (karma) eserler: İbn Sa’d’ın et-Tabakât’ı, İbn Maîn et-Târih’i, Buhârî ve İbn Ebî Hayseme’nin et-Târihu’l-kebîr’leri, Fesevî’nin el Ma’rife ve’t-târih’i İbn Ebî Hâtim er-Râzî’nin el-Cerh ve’t-ta’dîl’i karma ricâl kitaplarıdır.
İsim, Künye, Lâkab, Ensab ve Büldan Kitapları: Ali b. El Medînî ve Ahmed b. Hanbel’in el-Esâmî ve’l- Künâ’sı, Buhârî ve Müslim’in el-Künâ’sı, Ebû Bişr ed-Dûlâbî’nin el-Künâ ve’l-esmâ’sı, İbn Mâkûlâ’nın el-İkmâl fî ref’i’l-irtiyâb’ı, Sem’ânî’nin el- Ensâb’ı, Yâkût el-Hamevî’nin Mu’cemü’l-büldân’ı.