1. Bir zararın giderilmesi veya namazın tamamlanması amacı olmaksızın namaz dışı bir davranışta bulunmak.
Meselâ alnın secde mahalline yerleşmesini engelleyen sarık vb. şeyleri çekmek namazın tamamlanması amacı taşıdığından ve akrep gibi zararlı hayvanları öldürmek de bir zararın giderilmesi amacı taşıdığından mekruh sayılmamıştır.
Buna karşılık parmak çıtlatmak, giysisinin kolunu kıvırmak, bunu gerektiren bir özür olmadığı halde -peş peşe olmamak üzere- birkaç adım yürümek, sinek vb. haşeratla meşgul olmak gibi davranışlar mekruhtur. Namaz dışı davranış amel-i kesîr boyutuna varırsa namaz bozulur.
2. Namaza ilişkin fiilleri özürsüz yere, namazın sünnet ve âdâbına uymaksızın yerine getirmek.
Meselâ bir özrü olmaksızın duvar, direk, baston vb. bir şeye hafifçe yaslanmak; daha dizleri yere koymadan elleri yere koymak, secdeden kalkarken dizleri ellerden önce kaldırmak; oturuşlar esnasında bağdaş kurmak veya dizleri dikmek; kıyam esnasında elleri yana bırakmak; erkekler için secde esnasında kolları tamamıyla yere yapıştırmak böyledir.
3. Kıyam, rükû ve secde aralarındaki tekbir ve zikirleri kendi yerlerinden sonraya bırakmak.
Meselâ kıyamdan rükûa vardıktan sonra “Allahüekber” demek, rükûdan doğrulduktan sonra “Semiallahu limen hamideh” demek mekruhtur. Rükû tekbiri alınmaya ayakta iken başlanmalı, rükûa varırken bitirilmelidir. Söz ile fiil eş zamanlı olmalıdır.
4. Namazda esnemek, gerinmek ve boğazı açıyormuş gibi yapmak.
Mümkün olduğunca esnemeyi önlemeye çalışmalı, esnemek durumunda kalınca sağ el ile ağzı kapatmalıdır. Nezle vb. sebepten burnu akan kişi, burnunu mendille siler. Grip olan kişi de öksürecek olduğunda ağzını eliyle veya mendiliyle kapatmalıdır. Bu durumda olan kişilerin mescide gelmeleri de mekruhtur.
5. Namazda iken verilen selâmı el veya baş işaretiyle almak.
Tahrîmen mekruh olan bu fiille kimilerine göre namaz bozulur.
6. Gözleri yummak, gözleri sağa sola veya aşağı yukarı çevirmek, başı hafifçe bir tarafa çevirip bakmak.
Namazda huşû halini artırmak veya uygunsuz bir şeyi görmekten sakınma gibi durmlarda gözler yumulabilir.
7. Abdesti sıkışık olduğu halde namaz kılmak.
Hz. Peygamber sıkışık durumda olan veya yemek hazırken namaza duran kişinin namazının faziletinin tam olmayacağını belirtmiştir.
8. Elbise, vücut veya namaz mahallinde namazın geçerliliğine engel olmayacak miktarda necâset bulunduğu halde namaz kılmak.
Dinen necis sayılmamakla birlikte kirli elbise ile namaz kılmak da mekruhtur.
9. Temiz olmayan şeylere karşı ve bunların yakınında, kişinin kendini ibadete vermesini engelleyecek ve zihni meşgul edecek yerlerde namaz kılmak.
Ateşe ve puta tapma inancını çağrıştırması düşüncesinden hareketle ateşe, insan veya hayvan tasviri bulunan resim ve heykele karşı namaz kılınması mekruh sayılmıştır. Aynı şekilde bir insanın yüzüne karşı namaz kılmak da mekruhtur.
10. Başkasına ait bir yerde veya başkasına ait bir elbise içinde, sahibinin izni ve razılığı olmaksızın namaz kılmak.
11. Dişlerin arasında kalmış yutulması namazı bozmayacak miktardaki yiyecek kırıntısını yutmak. Yutulan şey nohut tanesi büyüklüğünde olursa namazı bozar.
12. Cemaatle namaz kılınırken, imamdan önce rükû ve secdeye gitmek veya ondan önce rükû veya secdeden doğrulmak.
Bu davranışın muktedînin namazını bozacağı, imamdan önce rükû ve secdeden başını kaldırmış kişinin rükû ve secdeye geri dönüp imamla birlikte hareket etmesi, aksi halde o rek‘atın eksik kalacağı ve sonradan tamamlanması gerektiği, bu da yapılmazsa namazının bozulmuş olacağı görüşleri de mevcuttur.
13. Namazda kıraate ilişkin mekruhlar daha ziyade kıraatin sünnetlerinden birinin terki sebebiyle olur:
a) İkinci rek‘atta birinci rek‘attan daha uzun okumak böyledir.
b) Bir rek‘atta bir sûrenin iki kere okunması veya farz namazlarda ilk iki rek‘atta Fâtiha’dan sonra aynı sûrenin okunması mekruhtur; nâfile namazlarda mekruh değildir.
c)Fâtiha’dan sonra sürekli olarak belirli bir sûrenin okunması, başka sûrenin okunmaması mekruhtur.
d)Fâtiha’dan sonra okunacak sûrelerde Kur’an’daki sıraya uymamak, meselâ birinci rek‘atta Kevser sûresini okuduktan sonra ikinci rek‘atta Fîl sûresini okumak mekruhtur.
Amel-i kesîr: Namaz dışı davranış.
1. Namazda konuşmak.
2. Amel-i kesîrde bulunmak.(Namaz dışı davranış) aşırısı.
3. Yönü kıbleden çevrilmek.
4. Bir şey yiyip içmek.
5. Özürsüz olarak boğaz hırıldatmak (tenahnuh etmek), öksürmeye çalışmak.
Ancak herhangi bir zorlama olmaksızın doğal olarak öksürmek veya sesindeki hırıltıyı giderip sesi güzelleştirmek, namazda olduğunu anlatmak ve yanlış okuyan imamı uyarmak için öksürmek namazı bozmaz.
6. Üf, tüh diyerek bir şeyi üflemek veya bezginlik göstermek ve uf, puf gibi şeyler söylemek veya ah, oh demek.
7. İnlemek. Ah çekmek, namazı bozar.
(Huşû ve ibadet aşkından olursa namazı bozmaz. )
8. Gülmek.
Kendisinin duyacağı kadar bir gülme sadece namazı bozar, yakında bulunanların işitebileceği kadar olursa abdest de bozulur.
Öteki mezheplere göre namazda kahkaha ile gülmek dahi abdesti bozmaz.
9. Karşısındaki Mushaf’tan ezberinde olmayan bir âyeti okumak;
Ebû Hanîfe’ye göre : Namaz bozulur.
Ebû Yûsuf ve Muhammed’e göre : Bu durumda namaz bozulmaz, fakat Ehl-i kitaba benzeyiş söz konusu olduğu için böyle yapmak mekruhtur.
Hanbelîler’e göre: Ezbere bilen için mekruh olmakla birlikte, Mushaf’tan okuyarak namaz kılmak câizdir.
(Fakat Namazda iken göze ilişen bir yazıya bakmakla namaz bozulmaz.)
10. Kıldığı öğle namazını cuma namazı veya yatsı namazını teravih zannederek (veya kendisini seferî zannederek) selâm vermek, namazı kesmek kastı taşıdığı için namazı bozar.
Birinci oturuşu, son oturuş zannederek selâm vermek namazı ifsat etmeyip sadece sehiv secdesi yapmayı gerektirir .
11. Farkında olmayarak veya unutarak yapılmış olsa bile avret yeri açık iken veya üzerinde namaza mani miktarda bir necâset bulunuyorken bir rükün eda etmek veya bu durumda iken bir rüknün eda edileceği bir sürenin (üç defa “sübhânellâh” diyecek kadar süre) geçmiş olması durumunda namaz
bozulmuş sayılır.
12. Kendi irade ve ihtiyarı dışında gerçekleşen şu durumlarda da namaz bozulur:
a)Sabah namazını kılarken güneşin doğması; bayram namazını kılarken zeval vaktinin olması; cuma namazını kılarken ikindi vaktinin girmesi durumunda namaz bozulur.
Fakat öğle namazını kılarken ikindi vaktinin girmesiyle öğle namazı bozulmaz.
b)Tertip sahibi olan yani o zamana kadar namazı kazâya kalmamış bir kimsenin, daha önce kılamadığı bir namazı (fâite) namaz esnasında hatırlaması, namazı bozar.
c)Teyemmüm ile namaz kılmakta iken kullanılması mümkün suyu görmek, namazı bozar.
d)Özür sahibi olan/mazereti bulunan kişinin özrünün ortadan kalkması, namazı bozar.
e)Mest üzerine meshetmiş olarak namaz kılarken, mesih süresinin dolması durumunda namaz bozulur.
Bu süre mukim için bir gün bir gece, yolcu için üç gün üç gecedir.
Yine, mesih yaptığı mesti ayağından çıkarması durumunda namaz bozulur. Çünkü üzerine meshettiği mest ayağından çıktığı için abdestsiz konumuna düşmektedir.
13. Namaz kılarken herhangi bir sebeple abdest bozulursa namaz da bozulmuş olur.
Namaz kılarken bilerek abdest bozucu bir fiil işleyen kişinin namazı bozulur. Ancak bu iş, namazın sonunda yapılmış ise, kişi kendi fiili ile namazdan çıkmış sayılacağı için Hanefîler’e göre namaz bozulmaz. Burun kanaması gibi bir özür durumunda Hanefîler’e göre, bu durumun üzerinden bir rükün eda edecek kadar süre geçmedikçe namaz bozulmaz. Kişi dilerse, en kısa yoldan yeniden abdest alıp gelerek namazına kaldığı yerden devam eder, isterse namazını yeni baştan kılar.
Müfsidât-ı salât: Namazı bozan şeyler