Hanefîler dışındaki diğer mezheplerde sular genellikle
1. Temiz ve temizleyici sular,
2. Temiz fakat temizleyici olmayan sular,
3. Temiz olmayan,(necis) sular,
Durgun suyun derinlik ve hacmi
Hanefîler’e göre: 50 m2 olması
Şâfiî ve Hanbelîler’e göre: Hacminin iki kulle (yaklaşık 206 litre) ve daha fazla miktarda olması halinde büyük havuz hükmünü alır.
Mâlikîler’e göre: Normal abdest ve gusül suyu kabının alacağı su az su hükmündedir.
Mâlikî ve Hanbelîler: Eti yenen hayvanların idrar ve dışkısını necis saymazlar.
Şâfiîler: Necis sayar.
Hanefîler: Tavuk, kaz gibi kümes hayvanlarının dışkıları “necâset-i galîza” (ağır pislik)
Sığır, koyun, geyik gibi dört ayaklı hayvanlarınki ise “necâset-i hafîfe” (hafif pislik) olarak nitelendirilir. At, eşek ve katırın idrar ve dışkısı ile havada pislemeleri sebebiyle sakınılması zor olduğu için, atmaca, kartal, güvercin gibi kuşların dışkıları, hafif pislik grubundadır.
Ağır sayılan necis madde eğer katı ise : Yaklaşık 3.5 gramı (1 dirhem),
Ağır sayılan necis madde eğer sıvı ise : El ayasını (avuç içi) kapsayacak miktarı ve fazlası vücut, elbise veya namaz kılınacak yerde bulununca namazın sıhhatine engel olur.
Hafif necâsetin ise bir uzvun veya onu örten elbisenin (1/4) dörtte birinden az miktarına bulaşmış olması namazın sıhhatine engel olmaz.
Hayvanların derisi tabaklanınca temiz olurmu.
Hanefîler: Domuz derisini hariç tutarlar
Şâfiîler: Domuz ve köpek derisini hariç tutarlar Meytenin (murdar hayvan) derisinin tabaklanınca temiz olacağı görüşündedir.
Hanefîler’e göre: Meytenin, içine kan nüfuz etmeyen boynuz, kemik, tüy, diş gibi katı cüzleri de temizdir.
Hanefî ve Mâlikîler’e göre: Meni necis olsa da kurumuş ise ovalamakla temizlenmiş sayılır.
Hanefî mezhebinin dışında kalan diğer üç Sünnî mezhebin buna bazı şartları da ilâve ettiği görülür. niyet
Üç mezhebe göre, niyet abdeste başlarken besmele çekmek farz.
Hanbelîler’e göre, dört farzın âyette sayılan sıraya uygun yapılması (tertîb) farz.
Şâfiî ve Hanbelîler’e göre, bu işlemlerin ara verilmeden yapılması (muvâlât) Mâlikî ve Hanbelîler’e göre farzdır.
Ca‘ferîler, abdestle ilgili âyetin ifade tarzından hareketle ayakların yıkanmasının değil meshedilmesinin farz olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Abdesti bozan şeyler
Şâfiî ve Mâlikîler’e göre: İdrar ve dışkı yolları hariç, vücuttan çıkan kan ve benzeri sıvı maddeler abdesti bozmaz.
Şâfiîler’e göre: Erkek ve kadının tenlerinin birbirine değmesi
Mâlikî ve Hanbelîler’e göre: Temastan cinsel haz duyulması halinde abdest bozulur.
Hanefîler’in dışındaki üç mezhebe göre: Bir kimsenin kendi cinsel organına temas da abdesti bozar.
Bir kimse abdest aldığını kesin olarak bilse de abdestinin bozulup bozulmadığında tereddüt etse Mâlikîler’e göre: Abdesti bozulmuş olur.
Diğer üç mezhebe göre: Bu durumda abdest bozulmuş sayılmaz.
Namazda yakındaki şahısların duyabileceği şekilde sesli olarak gülmek.
Hanefîler’e göre: Rükûlu ve secdeli namazda sesli gülme abdesti de bozar.
Diğer mezheplere göre: Sadece namazın bozulacağı görüşündedir.
Dört Meshebe göre: Başın dörtte birini meshetmek yeterli ise de iki elle başın tamamının meshedilmesi –sağlık bakımından endişe verici bir durum yoksa– sünnettir.
İmam Şâfiî’ye göre: Özürlü kimsenin her namaz için ayrı abdest alması gerekir. Özürlü kimsenin bu sebeple elbisesine bulaşan idrar, kan özür devam ettiği sürece namazın sıhhatine engel olmaz. Kadınlar için aybaşı ve loğusalık hali farklı fıkhî hükümlere tâbi olup bunun dışında kalan kanamalar ve devamlı akıntılar (istihâze) özür hali sayılır.
Fakihlerin çoğunluğuna göre: Cünüplük için meninin şehvetle gelmesini şart gördüklerinden,
ağır kaldırma, düşme, hastalık gibi sebeplerle meninin gelmesini cünüplük sebebi saymazlar.
Şâfiîlere göre: Şehvetle veya ağır kaldırma, düşme, hastalık gibi sebeplerle meninin gelmesini cünüplük sebebi sayarlar.
Yeni müslüman olmuş bir kimsenin gusletmesi
Mâlikî ve Hanbelîlere göre: Vâcip,
GUSLÜN FARZLARI
Mâlikî ve Şâfiîler ile Şîa’dan Ca‘ferîler’e göre:Ağız ve burnun içini yıkamak sünnettir.
Mâlikîler’e göre: Vücudu ovalamak ve gusül işlemlerinin arasını açmamak da guslün farzlarındandır.
Gusülde niyet
Hanefîler’e göre: Sünnet.
Diğer üç mezheb’e göre: Farz
Hanefîler: Namaz vakti girmeden teyemmüm edilmesi câizdir. Su bulunmadığı, mazeret hali kalkmadığı sürece bir kimse yaptığı teyemmümle dilediği kadar farz ve nâfile namaz kılabilir.
Diğer üç mezhebe göre: Teyemmümün geçerli olabilmesi için namaz vaktinin girmiş olması gerekir ve bir teyemmümle birden fazla farz namaz kılınamaz.
Hanbelîler: Birden fazla kazâ namazı kılınabileceği görüşündedir.
Yaptığı teyemmümle namaz kılan kimse namaz esnasında suyu görürse veya su bulunursa, teyemmümü bozulmuş olur. Namazı teyemmümle kıldıktan sonra su bulunursa vakit çıkmamış bile olsa kılınan bu namazın iadesi gerekmez.
Şâfiîler bu durumda iadeyi gerekli görür. Namaz vakti çıktıktan sonra ise iadenin gerekmediğinde görüş birliği vardır.
Hanefî mezhebine göre : Âdetin en az süresi 3 gün ve gece, en uzun süresi 10 gün ve gecedir. İki âdet arasında kalan en az temizlik süresi de 15 gündür. Üç günden az, on günden çok gelen kan “istihâza” kanıdır.
Şafiî mezhebine göre: En az hayız süresi 1 gün bir gece, en çoğu 15 gün ve gecedir.
Hanefilere göre: Kâbe’yi tavaf hariç hacla ilgili bütün işlemleri ve ibadetleri (menâsik) yapabilir. Haccın rüknü olan ziyaret (ifâza) tavafını yapmak üzere temizleninceye kadar Mekke’de bekler.
Hanefîler’e göre: Hayızlı olarak tavaf yapılması geçerli olmakla birlikte ceza kurbanı kesilmesi gerekir.
Mâlikî fakihleri: Kadının hayız süresi içinde Kur’an okuyabileceğini, fakat hayız kanı kesildiği andan itibaren gusledip temizleninceye kadar cünüp hükmünde olup Kur’an okuyamayacağını belirtmişlerdir.
Nifas için âzami(en uzun) süre.
Hanefî ve Hanbelîler: 40 gün.
Mâlikî ve Şafiîler: 60 gün, olarak belirlemişlerdir.
Hanefilere göre: Bu durumdaki kadın gerekli maddî-bedenî temizliği yapar, tedbirleri alır ve özürlü kimselere tanınan ruhsat ve muafiyetleri kullanarak her bir namaz vakti için ayrı ayrı abdest alıp ibadetlerini eda eder. Alınan bu abdestle o vakit içindeki bütün farz, vâcip ve nâfile, eda ve kazâ namazları kılabilir.
Şâfiî ve Mâlikîler’e göre : Her bir farz namaz için ayrıca abdest almak gerekir.