Alevilik temelde 10.yy.dan itibaren İslama girmeye başlayan göçebe Türkmen aymaklarının, bu yeni dinle, önceki bazı inanç ve geleneklerini bir şekilde bağdaştırdıkları anlayışın adıdır.
En geç 16.yy. da son şeklini almıştır.
Alevilik tarihsel bakımdan Kızılbaşlık ve Baktaşilik olarak iki ana yapıyı ifade eder.
Alevilik, tasavvufi karakteri dolaysıyla Tasavvuf ilminin Şii ve Hurufi özellikleri dolayısıyla da Mezhepler Tarihi’nin konusu olmuştur.
Türkler 10.yy. dan itibaren kitleler halinde Müslüman olmaya başlamış. İlk olarak 922’de İdil Bulgar Hanlığı , sonra Karahanlılar , Gazneliler, Oğuzlar. Selçuk Bey Oğuzlar arasında yayılmasına öncülük etmiş
11.yy.da Oğuzların büyük bölümü Müslümanlığa geçmiş. Müslüman olan Türklere Türkmen denmiş.
İlk dönem Tasuvvufi Yapılar
Yesevilik- Ahmed Yesevi, İslam’ı ilgili bölgelerin sufiliğinin süzgecinden geçirerek , göçebe Türk baylarının anlayıp hazmedebileceği popüler ve basitleştirilmiş bir hale getirmiş.
Vefailik – Ebul Vefa
Kalenderilik – Yesevilik ve Vefailikle paralel olarak , aşırı zühd ve takva temeline dayalı klasik tasavvuf telakkilerine tepki niteliğinde Orta Asya ‘da ortaya çıkmış. Kalender bir hayat tarzını benimseyen tasavvufi çevrelerin ortak adıdır. Melamati tasavvuf mektebinin etkisi olmuş.
Haydarilik- Kutbuddin Haydar tarafından kurulmuş. Müritleri genellikle kalendermeşrep kişiler.
13.yy.da Babai Ayaklanması olmuş. 1240 yılında Gıyaseddin Keyhüsrev devrinde Baba İlyasi Horasani yetiştirdiği Halifeleri çeşitli bölgelere dağıtıp isyan için hazırlık yapmış. Baba İlyas Selçuklu kuvvetleri tarafından Amasya’da idam edilmiş.
Hünkar Hacı Bektaş Veli ve Rum Abdalları – Hünkarın asıl adı Bektaştır.Kendisi ‘’Horasan erenleri’’ diye bilinen Kalenderiyye akımına mensup sufilerdendir.
Babai Şeyhleri ve bunlara tabi olanlar Rum Abdallarıdır. Geyikli Baba (Bursa ‘nın fethine katılmış) , Abdal Musa, Kumral Abdal, Abdal Murad
Hacı Bektaş Veli’nin eserleri = Malakat , Şer-i Besmele , Kitabül Fevaid
Safevilik , Azerbaycan’ın Erdebil şehrinde tasavvufi bir zeminde ortaya çıkmış. Başta Sunni bir yapıya sahipken , Alaeddin Erdebili zamanından itibaren Şii unsurları bünyesine almıştır.
Şeyh İsmail 1501 yılında resmen Safevi devletini kurmuş. 12 imam adına hutbe okutup para bastırmış.
Çaldıran savaşı ile Şehzade Selim Sefevi ordusuna karşı zafer elde etmiş.
Bektaşilikte Hacı Baktaş Veli’den sonra ikinci pir Balım Sultan’dır. Asıl ismi Hızır Bali’dir. Asıl kuruluş ve gelişme 15.yy.da Balım Sultan ile olmuş.
Balım Sultan’la birlikte Kızılbaşlık, Bektaşilik farkı daha belirgin olmuş.
Yeniçerilik’le birlikte Baktaşi tekkeleri de kaldırılmıştır.
Şeyh Hamdullah Efendi 1833 yılında Hacıbektaş’a dönmüş. Tekkeler yeniden açılmaya başlanmış.
Bulgaristan , Arnavutluk , ülkemizin ağırlıklı olarak Çorum , Amasya , Tokat , Kahramanmaraş, Tunceli , Sivas illerinde Alevi Ve Bektaşi yaşamaktadır.
Alevilik ve Bektaşilik inanç , ibadet , adab – erkan bakımından 3 tarihsel döneme ayrılır =
Esas olarak Alevilik ve Bektaşilik toplumsal ve tarihsel yapısı dolayısıyla sözel kültüre dayalıdır.
Alevilik ve Bektaşilik itikadi ya da fıkhi konulardaki ihtilaflara bağlı olarak ortaya çıkmadığı için mezhep değildir. Fıkhi metodolojisi yoktur.
Kelime-i şehadeti kabul ederler. Ali’nin velayetini de Şehadete eklerler.
Hak – Muhammed – Ali üçleri İman esasını işaret eder.
Muhammed –Ali birlikte ele alındığında tasavvuftaki ‘’nur-u Muhammed’’ kavramı etrafında değerlendirilmiş.
Üçler’in üçüncüsünü teşkil eden Ali , Alevilik ve Bektaşiliğin temelinde yer almıştır. Ali’nin ‘’Şahı velayet’’ olduğu , Hz. Muhammed’in İslam’ın zahirini temsil ettiği, Hz.Ali’nin İslam’ın batınını temsil ettiği belirtilmiş.
Tarikat , marifet ve hakikatin Ali’ye verildiği , Ali’den üstün yiğit , Zülfikar’dan üstün kılıç olmadığı söylenmiş.
Hz.Muhammed ile Hz.Ali’nin aynı öz ve cevherden yaratıldığı , sadece bedenlerinin farklı olduğu ifade edilmiştir.
Ahiret inancı müphem ve zaman çelişkilidir.
Alevilik ve Bektaşilik’te ibadet anlayışı iki başlıkta ele alınır=
İslami ibadetler: Namaz, Oruç, Zekat, Hac
Muharrem ayının ilk on ya da oniki günü oruç tutarlar . Kerbela’da şehit olan Hz.Hüseyin ve arkadaşlarının acısını paylaşmak için tutulur.
Zekatta hakkullah vaya lokma adıyla uygulama vardır. Bir Bektaşi, yıllık gelirinin 1/5 ‘ini Ehli Beyt hakkı olarak Hacı Bektaş Veli dergahına , Kızılbaşlar da dedelere ve ocaklara verirler.
Adab – Erkan – Bir çeşit tarikat nizamnamesi , yol mensuplarının ‘’insan-ı kamil) oluncaya kadar uymaları gereken kurallar
Erkan 16.yy.da Buyruk’la birlikte son şeklini almış. Bu yapının temel erkanı kitabı Buyruk olup , yolun bütün nizamnamesi bu eserde kayıtlıdır. (Alevilikte)
Bektaşilikte 16.yy.’da Balım Sultan’ın tarikatta genel bir ıslahat ve düzenleme ile erkanı belirlediği kabul edilir.
Kızılbaşlık heyerarşisi- Başlangıçta 6 dereceliymiş (halife, dede, mürebbi, rehber, musahip, talip) sonra halifelik kalkmış ve bu makam Bektaşi çelebisi tarafından temsil edilmiş. Bugün bu yapı 3 derecelidir.(dedelik, rehberlik, taliplik)
Dedeler – mürşitlik ,pirlik ve mürebbilik görevlerini yerine getiren kimseler olup Hz. Peygamber soyundan geldiklerine inanırlar.
Rehber- dedelerin yardımcısı
Talip – yol mensubu demektir.
Bektaşilik hiyerarşisi- dedebalık(halifelik) , mücerretlik, babalık, dervişlik, muhiplik.
Halifelik: en yüksek makam. Dedebaba bu makamı temsil eden kimse
Mücerret: evlenmeyen halifelere verilen makam
Babalık: dervişlerden ehliyetli olanların yükseltildiği makam
Dervişlik: dergaha hizmet eden muhiplerden liyakatli olanların yükseltildiği makam
Muhiplik: tarikattan nasip alanların derecesi
Alevilik ve Bektaşilik’te asıl amaç insan-ı kamil olmaktır. Yani her can (talip) bir mürşide bağlanarak ‘’dört kapı-kırk makamı’’ bilip uygulamalıdır.
Kapılar: şeriat, tarikat, marifet, hakikat. Her kapının 10’ar makamı vardır.
Kur’an ayetleriyle temellendirerek sayılan kapı ve makamlarla ilgili benzetmelerle açıklamalar yapılmış :
Alevi ve Bektaşi erkanının esası cem adı verilen toplantılardır.
Alevilikte cem: Hz. Peygamber’in miraç dönüşü uğradığı kabul edilen ‘’kırklar meclisi’’ söylencesine dayanır.
Cem toplantıları oniki hizmetin yerine getirildiği meclislerdir.
İkrar Cemi veya Nasip Alma Cemi Bektaşiliğe mahsustur. Şartlarını yerine getiren herkes katılabilir.
Kızılbaş Alevilikte ise yol mensubu olmak Alevi anne babadan gelme şartına bağlıdır.
Musahiplik Erkanı – Bektaşilik’teki ikrar cemine tekabül eder. Temelde evli iki çiftin birbirleriyle yol kardeşliği kurması ve yol mensubu olmaları amacıyla düzenlenen erkandır.
Buyruk’ta işlendiği üzere , birbirleriyle musahip (yol kardeşi) olacak çiftlerde bulunması gereken şartlar:
Görgü Erkanı- Yola giren canların yılda bir kez pirin önderliğinde toplum huzurunda sorgulamadan geçip aklanması için yapılan erkan. Bu erkanda dar’a durmak yahut dar’a çekilmek çok önemlidir.
Abdal Musa Erkanı- Kış aylarında köyün ileri gelenleri toplanır, Abdal Musa kurbanına karar verirler.
Baş Okutma Erkanı- Bektaşilik’te kişinin ikrarına bağlı olduğunu göstermek için yapılır. Alevilik’teki Görgü Erkanına tekabül eder. Muharremin 12.günü akşamından ayın sonuna kadar yapılır. Safer ayında yapılmaz.
Koldan Kapan Erkanı- Gençleri toplantıya alıştımak için yapılan muhabbet meclisidir. Diğer erkana bekarların girmesi yasak olduğu için delikanlı ve kızlar ana babalarıyla meclise gelir.
Dardan İndirme Erkanı- Alevilikte ve Bektaşilikte vefat eden kimse için Hakka yürüdü deyimi kullanılır. Hakka yürüyen kimse için helallik alma temeli yapılan toplantıdır.
Muharrem Erkanı- Hz.Hüseyin’in 10 Muharrem 61 tarihinde şehit edilmesi hatırlanır, katillerine lanette bulunurlur.
Düşkünlük Erkanı- Toplumdan kovulmayı gerektiren suç işleyen kimsenin , verilen cezanın çekilmesi ve düşkünün halinin görülmesine bağlı olarak yeniden yola kabulü için yapılan cem.
Talibi toplum dışına iten suçlar:
İşlediği suçtan dolayı düşkün ilan edilen kimse ile toplum her türlü ilişkiyi keser. Sadece cenazesi olursa konuşulmaksızın definine yardım edilir.
Balım Sultan’ın Bektaşilik’teki rolü Adab- erkanı yeniden düzenlemektir.
Aleviliğin ve Bektaşiliğin yazılı kaynakları = velayetnameler, erkannameler, deyişler, buyruklar
Kızılbaş Alevilik’te Bektaşilik’te ikrar cemi/ erkanına tekabül eden musahiplik erkanıdır.