15- Cuma Namazı Zuhri Ahir Namazı

admin
Şubat 14, 2016

Zuhri Ahir Namazı

Zuhri Ahir namazı Son öğle namazı demektir, cuma namazı, öğle namazının vaktinde kılınıp, onun yerini tuttuğuna göre, ayrı bir son namazı kılmanın anlamı nedir ?

Aslında Hz. Peygamber’den ve ilk dönemlerden gelen rivayetler arasında zuhri ahir namazı diye bir şey yoktur. Bu namaz, cumanın sıhhat şartlarının özellikle cuma namazının bir bölgede bir tek camide kılınması şartının şehirlerin nüfusunun artması sebebiyle gerçekleşmemesi, dolayısıyla bir şehir de bir kaç yerde namaz kılma mecburiyetinin ortaya çıkmasıyla birlikte gündeme gelmiş bir namazdır. Bunun anlamı şudur; cumanın her  yerleşim biriminde tek bir camide kılınması namazı sahih olması için şart görüldüğü takdirde, bir şehirde sadece bir camide cuma namazı kılmanın da artık imkansız hale geldiği göz önünde bulundurulursa, bir şehirde bir kaç camide kılınan namazlardan sadece birinin sahih, ötekilerin batık olması kaçınılmaz olur. Cuma namazı batıl olan kişilerinde öğle namazını kılmaları gerekir. Hangisinin sahih, hangilerinin batıl olduğu bilinmediğine göre, hepsinin ihtiyaten yeniden öğle namazı kılması en uygun çözümdür. İşte bu son öğle namazı, böyle bir ihtiyatın hatta kaygının ürünü olup o günün öğle namazını kurtarma düşünmesiyle kılınmaktadır. Fakat, bu tedbirin kaynağı olan kaygı ve varsayıma mahal yoktur. Çünkü cuma namazının bir camide kılınması, cumanın anlamına uygun olmakla birlikte, nüfusa milyonlara ulaşan büyük şehirlerin ortaya çıktığı günümüzde bu şartın yerine getirilmesi mümkün değildir. Fakihlerin böyle bir şart ileri sürmüş olmasını kendi dönemlerindeki şartlarla irtibatlandırmak gerekir. Dolayısıyla İmam Muhammed’in görüşüne uyularak, izdiham olsun olmasın bir şehirde birden fazla cami’de cuma namazı kılınabileceğinin tercih edilmesi kaçınılmazdır. Nitekim müteahhir Hanefi fıkıhçılar da bu içtihadı fetvaya esas almışlardır. Böyle olunca, her bir camide kılınan cuma namazının ayrı ayrı sahih olması, bu yönden aralarında bir fark gözetilmemesi esas olup cuma namazı kılanların ayrıca zuhri ahır namazı kılmalarına gerekmez.

Cuma Vakti ve Cuma Namazıyla İlgili Bazı Meseleler

Hanefi mezhebine göre cuma namazına imam selam vermeden önce yetişen kimse cumaya yetişmiş olur. Bu kişi imam selam verdikten sonra namazını kendisi tamamlar. İmam Muhammed, İmam Malik ve Şafii’ye göre cuma ya yetişmiş sayabilmek için en az bir rek’atı imamla birlikte kılmak gerekir. Buna göre, imam ikinci rek’atın rükudan doğrulduktan sonra yetişip uyan kimse, namazını öğle namazı olarak dörde tamamlar.

Cuma namazını kılmakla yükümlü olmayan kimseler, cuma günü cuma namazı kılınan bir yerde cemaat ile öğle namazını kılmaları mekruhtur. Cuma namazını kaçıran kimseler de, öğle namazını ezansız, kametsiz ve cemaatsiz kılarlar. Cuma namazı ile mükellef olup, cuma kılınan bir belde de cuma kılmayıp, cumadan önce veya cuma namazı esnasında öğle namazı kılmaları haramdır.

Cuma günü öğle vaktinden önce yolculuğa çıkmakta bir sakınca yoktur. Zevalden/ilk ezandan sonra cuma namazını kılmadan yolculuğa çıkmak tahrîmen mekruhtur. Eğer tren, uçak, araba saatleri buna denk geliyorsa kişinin kendi ihtiyarını (seçimini) aştığından dolayı bu kerahet ortadan kalkar.

Cuma günü cuma ezanını işiten kimselerin çarşı ve pazardaki alışverişlerini bırakıp cuma namazına gitmeleri gerekir. Cuma namazı ile yükümlü kişilerin cuma günü zeval vaktinden sonra Hatipin minberde olduğu sırada alışveriş yapmaları Hanefilere göre tahrîmen mekruh olmakla birlikte yapılan alışveriş sahihtir. Diğer mezheplere göre bu vakitte alışveriş yapmak haramdır ve bu esnada yapılan alışveriş geçerli değildir.

DHBT Sınavı
22.09.2024
0
Gün
0
Saat
0
Dakika
0
Saniye