aba: Yünden yapılan kalın üstlük, hırka.
ahit sandığı: Hz. Musa’ya ilahî vahyin yazılı olduğu levhaları saklamak için yapılan sandık.
ahit: Anlaşma, sözleşme, mukavele, bir işi üstlenip söz verme.
Altın Tapınak: Beşinci Sih Gurusu Aryan Dev tarafından Amritsar’da yaptırılan kutsal mabet.
Amritsar: Sihlerin kutsal şehri.
Animizm: Tabii olaylar ve nesnelere tapınma dini.
antropolog: İnsan bilimi uzmanı.
antropomorfizm: İnsan şeklinde düşünme, yüce varlıkları insan şeklinde düşünenlerin görüşleri, insanbiçimcilik.
argüman: Kanıt, tez, iddia.
arkeoloji: Tarih öncesi ve eski çağlardan kalma anıtları, özellikle tarih ve sanat bakımından inceleyen bilim, kazı bilim.
Armagedon Savaşı: Ahd-i Cedit’in vahiy kitabına göre iyilikle kötülük arasında vuku bulacak olan nihai savaşın yeri, bu savaşa verilen ad.
atalar kültü: Bir kişinin, klanında ya da halkın atalarına yönelik inanç ve ibadetleri.
avatara: Hindu geleneğinde Tanrı’nın inkarnasyonu ya da çeşitli varlıklar şeklinde bedenleşmesi.
ayin: Dinî merasim, ibadet.
aziz: Hristiyan geleneğinde kilise tarihinde önemli bir yere sahip olan ermiş kişi.
Bay Ülgen: Eski Türk geleneğinde yüce tanrısal varlık.
bayağı: Aşağılık, pespaye, kibar olmayan, basit, adi, sıradan, amiyane.
bhakti: Hindu geleneğinde tanrıya teslim olma. boodhisattva: Budizmde başkalarını acı ve sıkıntılardan kurtarmak için mutlak hikmet ve merhamete ulaşmaya yemin eden; ideal kişi, Budda adayları.
Brahman: Hint geleneğinde mutlak ruh, yaratıcı ilke.
Brahmana: Hint geleneğinde mensur biçimde kaleme alınmış olan kutsal metinler.
Brahmiler: Hint kastları arasında din adamlarından oluşan en üst sınıf.
büyü: Tabiat kanunlarına aykırı sonuçlar elde etmek iddiasında olanların gizli işlem ve davranışları.
dejenere olmak: Bozulmak, aslını kaybetmek.
diaspora: Yahudilerin genellikle tutsaklık, sürgün ve bazen de seyahat gibi nedenlerle Filistin bölgesinden ayrılarak başka bölgelerde yaşamaları.
disiplin: Öğretim konusu olan veya olabilecek bilgilerin bütünü, bilim dalı.
düalizm: Birbirine indirgenemeyen iki prensibin veya iki cevherin varlığına inanç bulunan her sistem, ikicilik.
edyan: Dinler.
ehrimen: Mecusilikte kötü tanrısal güç.
erdem: İyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet.
erlik: Eski Türk geleneğinde cehennem dünyasının hâkimi.
esatir: Tarih öncesi tanrıların efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışlarını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan hikâyeler, mitoloji.
etnoloji: İnsanların ırklara ayrılışını bunların nereden çıktığını, oluşumunu, yeryüzüne yayılışını, aralarındaki bağlantıları ve onların niteliklerini inceleyip karşılaştıran ve sınıflayan bilim, budun bilimi, ırkiyat.
evrim: Zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, kemiyet ve keyfiyet açısından gelişme süreci.
endüljans: Günah itirafına bağlı olarak kilise tarafından verilen af belgesi.
fenomenoloji: Görüngü (olay, olgu) bilimi.
fıtrat: Yaradılış, hilkat.
filolog: Dil yoluyla bir toplumun kültürünü inceleyen bilim adamı.
haham: Yahudi din adamı.
halakha: Yahudi hukuk öğretisi.
halef: Sonradan gelen.
havari: Yardımcı, Hz. İsa’nın peygamberliğini kabul edip fikirlerini yaymayı üstüne alan on iki kişiden her biri.
havra: Yahudilerin ibadethanesi.
henoteizm: Bir tanrıya bağlanırken diğer tanrıların varlığını da kabullenmeyi tanımlama.
hiyerarşi: Makam sırası, basamak, derece düzeni, aşama sırası.
hülasa: Özet, genel değerlendirme.
hüsn: İyi, güzel.
hulul: Girme, sinme, tenasüh inancına göre ruhun bir bedenden çıktıktan sonra başka bedene girmesi.
içtihat: Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış,
ideoloji: Bir hükümet veya partinin davranışlarına yön veren politik, hukuki, bilimsel, felsefi, dinî, moral, estetik düşünceler bütünü.
iltica: Sığınma, güvenilir bir yere sığınma.
inkarnasyon: Çeşitli tanrısal varlıkların maddi varlıklar şeklinde bedenleşmesi, tenleşme ya da hulul etmesi.
kardinal: Yüksek rütbeli katolik rahibi, papayı seçen, danışmanlığın yapan başpapazlardan her biri.
karma: Hinduzimde insanların geçmişte yaptıkları davranışların bir sonraki hayatlarını etkileyeceği görüşü.
kilise: Hristiyanların ibadet etmek için toplandıkları yer, Hristiyanlıkla ilgili dinî kuruluş.
Kitab-ı Mukaddes: Ahd-i Atik (Eski Ahit) ve Ahd-i Cedit (Yeni Ahit)’in birleşmesinden oluşan kutsal metin.
konsül: Üst düzey Hristiyan din adamlarının inanç, ibadet ve yönetimle ilgili sorunları görüşmek ve karara bağlamak amacıyla bir araya gelerek yaptıkları toplantı.
koşer: Yahudilerin yiyeceklerindeki helal haram hususları.
kutsal ruh: Hristiyan ilahiyatında teslisin üçüncü unsuru. Onun, baba ve oğuldan farklı; fakat aynı cevherde ezelî ve
ebedî tanrısal varlık olduğuna inanılması.
kült: Belirli bir nesne ya da objeye yönelik inanç ve tasavvurlar bütünü.
Mahavira: Büyük kahraman anlamında Caynizmin kurucusuna verilen unvan.
Mana: Doğaüstü güç.
manastır: Hristiyanlık ve Budizm gibi dinsel geleneklerde keşişlerin sıkı bir disiplin içinde topluca yaşadıkları mekân.
meditasyon: Bir düşünce karşısında kendinden geçercesine sessiz bir coşkuya dalma, Doğu dinsel geleneklerinde teemmül ve istiğrak hâli.
Meşriku’l-Ezkar: Bahai tapınakları
metropolit: Hristiyan Ortodoks mezhebinde başpiskoposla patrik arasında ruhani bir rütbe.
misyoner: Bir dini özellikle Hristiyanlığı yaymakla görevli kimse.
monoteizm: Tek tanrıcılık.
monofizit: İsa’da var olduğuna inanılan insani ve tanrısal tabiatların katışma ve değişme olmaksızın tek bir tabiatta birleşmesi ve tek tabiata dönüşmesi.
motif: Yan yana gelerek bir bezeme işini oluşturan ve kendi başlarına birer birlik olan ögelerden her biri.
mühtedi: ihtida eden, doğru yola giren.
müntesip: Bir yere, birine bağlanmış, kapılanmış, intisap etmiş olan, ilgisi bulunan, ilgili.
münzevi: Topluluktan kaçan, yalnız başına kalmayı seven.
müteal: Yüksek, yüce, ulu, aşkın.
nirvana: Budizmde karmadan kurtuluş, acı ve ıstıraplardan kurtularak mutlak huzur hâli.
panteizm: Tanrı evren ayniliğini ya da her şey tanrıdır düşüncesini savunan teolojik akım.
Paskalya: Hristiyanların Hz. İsa’nın dirildiğine inandıkları gün anısına yapılan bayram.
patrik: Ortodoks kilisesinin başında bulunan en üst rütbeli rahip, dinî hiyerarşinin başı.
Petrus: Hristiyan dinî geleneğinde “havarilerin prensi” diye adlandırılan havari.
piskopos: Başpapaz, bir piskoposluk bölgesinde başpiskopostan sonra gelen papaz.
politeist: Çok tanrıcı.
politeizm: Çok tanrıcılık.
pontifeks maksimus: Pagan Roma’da imparatorlara verilen başrahiplik sıfatı.
pozitivizm: Hakikatin deneme ve gözlemle elde edilebileceği görüşünde olan felsefi doktrin, olguculuk.
psikolog: Ruh bilimci.
rabbi: Yahudilikte din bilginlerine verilen isim.
reenkarnasyon: Yeniden doğuş, ruh göçü ya da tenasüh.
rişi: Hindu geleneğinde vahiy ürünü kutsal metinleri derleyen azizler.
ritüel: Ayin, ibadet.
riyazet: Nefsin isteklerini kırma, uzlet.
ruhani: Din ve mezhep işlerini ele alan, bunlarla ilgili bulunan, ruhla ilgili, dinle ilgili, dinî bir havası olan, manevi, cismani karşıtı.
sinagog: Yahudilerin ibadethanesi.
Sruti: Hizduzimde vahiy ve ilhama dayalı olduğu düşünülen kutsal metinler.
subjektif: Öznel, objektif karşıtı.
Svetambara: Gaynizmin beyaz giyinenler mezhebi.
Sakrament: Hristiyanlıkta inancın göstergesi olarak yapılan düzenli ayin.
sudur: İlahi varlıktan çıkmak ya da zuhur etmek.
şabat (sebt): Yahudilerde iş yapmanın yasak olduğu kutsal dinlenme ve ibadet günü.
şakirt: Öğrenci, çırak.
şuur: Bilinç.
tahrif: Bir şeyin aslını bozma, kalem oynatma, değiştirme.
takdis: Kutsal sayma, kutsama.
Talmut:Yahudi kutsal kitabı Tevrat’ın tefsirine verilen isim.
Tanah: Yahudilerin kendi kutsal kitaplarına verdikleri isim.
teizm: Tanrı inancına verilen isim.
teslis: Hristiyanlıkta, Tanrı’nın üç kişilikte, yani baba, oğul ve kutsal ruhta mevcut olmasına dayalı temel inanç.
Tirthankara: Gaynizmde ezelî hikmeti tarihin değişik zamanlarında insanlara anlatan önderler.
totem: İlkel toplumlarda topluluğun ondan türediği sanılan ve kutsal sayılan hayvan, ağaç, rüzgâr gibi herhangi bir tabii nesne.
ulvi: Yüce, eşsiz, benzersiz özellikler taşıyan.
upanayana: Hinduzimde erkek çocuklar için düzenlenen dine giriş töreni.
vakayiname: Günü gününe yazılmış olayları içine alan eser, kronik. Vakanüvislerce olguları, olayları oluş sırasına göre yazılmış tarihsel yapıt.
vicdan: Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan içsel güç.
yer-sub: Eski Türklerdeki natüralist inançları ifade eden bir terim.
yin-yang ilkesi: Çin geleneğinde iki asli doğurucu ilke. Varlıkların özünde yer alan pasif ve aktif kozmik güçler.
zevilukul: Akıl sahibi.