“Hac” kelimesi sözlükte; saygı duyulan büyük ve önemli bir şeye yönelmek, ziyaret etmek, bir yere gidip gelmek anlamlarına gelir. Bir fıkıh terimi olarak hac; imkânı olan Müslümanların ihrama girdikten sonra Zilhicce ayının 8-12. günlerinde Kâbe, Arafat, Müzdelife ve Mina’da belli dinî görevleri şart ve usulüne uygun olarak yerine getirmek suretiyle yaptıkları ibadettir. Bu ibadeti yerine getirene hacı denir. Hac, hicretten sonra 9. yılda farz kılınmıştır.
Hac temel ibadetlerimizden birisidir. Gerekli şartları taşıyan Müslümanların ömründe bir defa yerine getirmesi farzdır. Haccın farz olduğu kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Bu ibadetin geciktirilmeden genç yaşlarda yerine getirilmesi tavsiye edilmiştir.
Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: فِيهِ آيَاتٌ بَيِّنَاتٌ مَّقَامُ إِبْرَاهِيمَ وَمَن دَخَلَهُ كَانَ آمِنًا وَلِلّهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنِ اسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلاً وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ الله غَنِيٌّ عَنِ الْعَالَمِينَ “…Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır…”(Âl-i İmrân suresi, 97. ayet.)
Bu ayet nazil olduğunda Peygamberimiz ashabına “Ey insanlar! Hac size farz kılındı, haccedin.” buyurmuştur.(Müslim, Hac, 412.)
Ayrıca Peygamberimiz hac için gerekli imkanlara sahip olan kişilerin bir an önce hac ibadetini yerine getirmesini istemiştir.(bk. İbni Mâce, Menâsik, 1.) Hac ibadeti hicretin 9. yılında farz kılınmış ve Peygamberimizin bir defa hac ibadetini yerine getirmiştir.(Abdulkerim Özaydın, “Hac”, T.D.V. İslam Ansiklopedisi, C 14, s. 388.)
Peygamberimizin vefatından önce yaptığı için bu hacca veda haccı denilmiştir.
Hac ibadetinde; namaz kılmak, kurban kesmek, tavaf etmek, sa’y yapmak, vakfede durmak, şeytan taşlama, tıraş olmak, ihram giymek gibi davranışlar ibadet olarak yerine getirilmektedir.
Bedel Haccı: Ölüm, yaşlılık, devamlı hastalık gibi sebeplerden dolayı bizzat hacca gidemeyecek kimseler kendi yerlerine vekâleten birilerini gönderebilirler. Buna bedel yolu ile hac denir. Gönderen kimsenin üzerine farz olan hac borçları, bu yöntemle eda edilebilir.
Hac ibadetini yerine getirme konusunda ihmalkâr davrananları Peygamberimiz çok ağır bir şekilde uyarmıştır: “Bir kimse yiyecek, içecek ve binecek masraflarına sahip olup Beytullah’a gitmesi mümkün iken haccetmezse onun yahudi veya hristiyan olarak ölmesine hiçbir mâni yoktur!”(Tirmizî, Hac, 3) Hac ibadetini yerine getirirken Allah’ın emir ve yasaklarına karşı her zamankinden daha fazla dikkatli davranırız. Bu da bizim söz ve davranışlarımızı kontrol altına almamızı sağlar.
Bu konuda Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Kötü söz söylemeden ve büyük günah işlemeden hacceden kimse, annesinden doğduğu gündeki gibi günahsız olarak evine döner.”(Buhârî, Hac, 4.) Haccın içinde; tavaf, sa’y, vakfe, kurban, şeytan taşlama gibi pek çok ibadet bulunmaktadır. Bu ibadetler hem sevap kazanılmasını sağlar, hem de Müslümanları günah kirlerinden arındırır.
Peygamberimiz buyurdu ki: “İslam’a girmek, hicret etmek ve hac yapmak, geçmiş günahları ortadan kaldırır.”(Müslim, Îmân, 192.) Hac ibadeti, farz olan görevler açısından bir haftadan daha az bir sürede tamamlanabilmektedir. Bununla birlikte İslam’ın doğduğu kutsal topraklarda bulunan ziyaret yerlerini görmek, Mekke ve Medine’nin manevi ikliminden istifade edebilmek için manevî gelişimimizi sağlayan bir ibadettir. Hac ibadetinde önceliğimiz bol bol ibadet yapmak olduğundan burada bulunduğumuz günleri en verimli şekilde geçirmeye çalışırız. Tavaflarımız, namazlarımız, Kur’an okumamız, zikirle meşgul olmamız, dualarımız yoğun bir ibadet ortamına girmemizi sağlar. Bu yoğunlukta bir ibadet bizim fikir, duygu ve düşüncelerimizi zenginleştirerek hayatımızı değiştirir. Hac bizi her yönden kuşatır ve özel bir eğitime tabi tutar. Bu yönüyle hac, bir eğitim ve ibadet kampıdır. Hacdan gelen insanlarda gördüğümüz güzel değişikliklerin sebebi budur.
Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Mebrur (gereklerine uygun olarak yerine getirilmiş, günah ve isyan karıştırılmamış, ihlas ve samimiyetle yapılmış) haccın karşılığı, ancak cennettir.”(Buhârî, Umre, 1.)
Mikat Yerleri: Hac ve umre yapmaya niyet edenlerin ihrama girdikleri yerlere mikat denir. Hac veya umre yapmak için Mekke’ye doğru yola çıkanların Mekke çevresinde ihrama girmeleri için belirlenmiş yerler vardır. Müslümanlar bu yerleri ihramsız olarak geçemezler.
1- Hill Bölgesi: Mekke’nin dışında başka şehir veya ülkelerden hac ve umre ibadeti için gelenlerin ihramsız geçemeyecekleri bölgeye Hill denir. Hill bölgesinin mikat yerleri beştir. Mekke etrafından bulunan muhtelif yönlerdeki sınırları gösteren bu yerlerin isimleri şu şekildedir: Zülhuleyfe, Zat-ı Irk, Karnu’l-menâzil Cuhfe ve Yelemlem.
2- Harem Bölgesi: Kâbe merkez olmak üzere Mekke şehrini içine alacak şekilde çevreleyen kutsal bölgeye denir. Bu bölgenin kendine has statüsü vardır. Otu koparılmaz, ağacı kesilmez, hayvanları avlanmaz. Gayrimüslimler bu alana giremezler. Kâbeye en yakın olan ve umre için tercih edilen Tenim denilen “Hz. Âişe mescidi”, Tâif yönünde “Cirâne”, Cidde istikametinde Hudeybiye yakınlarında “Aşâir”, Irakyolu üzerinde “Seniyyetülcebel, Yemen yolu üzerinde “Edâetü’-leben” ve Arafat sınırında “Batn-ı Nemîre” Harem bölgesinin mikat yerleridir.
Başka ülkelerden Mekke’ye gelenler hill bölgesinde ihrama girip Mekke’ye gelir ve görevlerini yapıp ihramdan çıkarlar. Bu kişiler artık Mekke’de ikamet ediyor sayılırlar. Bu yüzden tekrar umre yapmak isterlerse daha uzak olan hill bölgesinin mikat sınırlarına gitmezler. Yakın olan Mekke çevresindeki Harem bölgesinin mikat yerlerine giderek oradan ihrama girerler.
İhrama girmek: Hac veya umre yapacak bir kimse mikat sınırına gelince ihrama girer. İhrama girmek haccın şartlarındandır. İhrama girmeden hac ve umre yapılamaz. İhrama girdikten sonra iki rekât sünnet olan ihram namazı kılınır. Haccın şartlarından biri ihramdır. İhrama girmek; hac ya da umre yapmaya niyet eden kişinin, başka zamanlarda işlemesi mübah olan bazı fiil ve davranışları, belirli bir süre kendisine haram kılması, yasaklamasıdır.
Hac ve umre yapanların bazı davranışları kendilerine yasak etmeleri ve bu amaçla giydikleri kıyafete ihram denir. Erkekler iki parça havlu veya benzer bir kumaştan yapılan dikişsiz sade bir kıyafete bürünür. Bu kumaşlardan belden aşağısına dolayarak örtülen parçasına izâr, belden yukarısını örtene de ridâ denir. Bu ikisinin dışında iç çamaşır, çorap, şapka, eldiven, topuk ve parmak kısımları kapalı ayakkabı vs. hiçbir kıyafet giyemezler. Topuk ve parmakları açık terlik, gözlük, saat, yüzük, kemer, para cüzdanı, şemsiye kullanabilirler.
Hanımların normal kıyafetleri ihram sayılır ve özel bir ihram kıyafeti yoktur. Hanımların sadece ihramagirmeye niyet etmeleri yeterlidir. Hanımlar sadece peçe takamazlar.
• İhram giymek kefen giymek gibidir. Her an ölüme hazırlıklı olmamız gerektiğini hatırlatır.
• Herkes aynı ihramı giyer. Çünkü hepimiz Allah (c.c.) katında eşittir. Bu yüzden âmir yada memur, zengin yada fakir herkes aynı ihramı giymek zorundadır.
• İhram, bir takva elbisesidir. Bunu giyen kişinin normal insanlardan daha dikkatli olması gerekir. Hayvan veya bitki herhangi bir canlıya zarar veremez.
Niyet: Hac veya umre ibadeti için niyet etmek ihramın rükünlarındandır. İhrama girdikten sonra umre veya hac için niyet edilir.
Telbiye: Hac veya umreye niyet ettikten sonra haccın bazı görevlerini yapıp bitirinceye kadar lebbeyk zikrini okumaya telbiye denir. Niyetten sonra telbiye zikrini okumak ihramın rükünlerindendir.
1-Elbise Giymek:
İhramlı erkeğin dikişli elbise giymesi, başını ve yüzünü örtmesi, ayakkabı giymesi yasaktır.
2-Kokulu Maddeleri Kullanmak:
İhramlı, vücuduna veya herhangi bir organının tamamına koku sürerse kurban keser. Bundan daha az miktarda koku sürenin sadaka vermesi gerekir.
3-Yağlanmak: (Krem sürmek)
Tedâvi dışında, sırf süslenmek için kokulu olmayan krem ve yağı vücuduna süren kimsenin durumu koku süren gibidir. Kullanılan krem, tedâvi maksadını taşıyorsa herhangi bir ceza gerekmez.
4-Tıraş Olmak veya Saçını Kesmek:
İhramlı olan kimse saçının veya sakalının dörtte birini veya daha fazlasını tıraş ederse, koyun veya keçi kurban etmesi gerekir. Dörtte birden azını keserse, sadaka verir, ihramlının yalnız bıyıklarını kesmesi de sadaka vermesini gerektirir.
5-Tırnaklarını Kesmek:
İhramlının, el yahut ayak tırnaklarının tamamını kesmesi koyun veya keçi kurban etmesini gerektirir. Daha azı için ise sadaka gerekir.
6-Cinsel Davranışlar:
İhramlı iken cinsî münasebette bulunmak yasaktır. Arafat’ta vakfeden önce bu yasağı işleyen kimsenin haccı geçersiz olur.
Hac görevlerinin yapılacağı yerler Mescidi Haram’dan başlayarak, Mina, Müzdelife ve Arafat olmak üzere 20 km uzunlukta bir alandır. Sırasıyla bu yerler, bu yerlerde yapılan ibadetler ve hükümler şu şekildedir.
Mescid-i Haram: Kâbe’nin çevresine geniş bir alan üzerine kurulmuş mescide, Mescid-i Haram denir. Mescid-i Haram’ın merkezinde Kâbe bulunur. Kâbe’nin etrafında tavaf için ayrılmış bir alan bulunur. Bu alana metaf denilir. Metaf üstü açık bir alandır. Bu alanın dışında üstü kapalı olan kısım mesciddir. Bu mescidin ikinci ve üçüncü katlarında da tavaf için bir alan tahsis edilmiştir. Allah Resulü (s.a.v.) Mescid-i Haram’ın önemine şu hadisiyle dikkat çekmiştir: “Mescid-i Haram’da kılınan namaz, diğer mescidlerde kılınan namazlardan yüz bin kat daha faziletlidir.”(İbn Mâce, Sünen, 450.) Mescid-i Haram içerisinde bulunan mekânlar, Kâbe, Hicr-i İsmail, Makam-ı İbrahim, Zemzem kuyusu ve Safa ile Merve’dir.
Kâbe (Beyti Atik): Müslümanların kıblesi olan Mescid-i Haram’ın tam ortasındaki binaya denir. Kâbe, bir ayet-i kerimede “eski ev” manasında beyti atik olarak da ifade edilmiştir.
Kâbe, yeryüzünde Allah’a adanan ilk mabeddir. 145 m2 alan üzerine kurulmuş taş bir binadır. Üzeri siyah bir örtü ile örtülmüştür. Örtüsü her sene hac mevsiminde yenilenmektedir. Kâbe’nin köşeleri yaklaşık olarak dört ana yönü gösterir. Köşelerden her birinin ayrı ismi vardır. Doğu köşesine “Hacerülesved” veya “Şarki”, kuzey köşesine “Iraki”, batı köşesine “Şâmi” ve güney köşesine de “Yemâni” adı verilir.
Hacerülesved: Kâbe’nin doğu köşesinde tavafın başlangıç noktasını belirlemek amacıyla yerden 1,5 m. kadar yükseklikte bulunan özel bir muhafaza içinde yaklaşık 30 cm çapında ve yumurta biçimindeki siyaha yakın koyu kırmızı renkte kutsal bir taştır. Hz. İbrahim Kâbe’yi inşa ettikten sonra tavafın başlangıç noktasını belirlemek üzere bu taşı Ebû Kubeys dağından getirmiştir.
Hicri İsmâil (Hatim): Kâbe-i Muazzama’nın kuzey cephesinde yarım daire şeklinde bulunan bir sahanın ismidir. Hicr-i İsmail, 131 cm. yüksekliğinde ve yarım daire biçiminde bir duvarla çevrilidir. Burası Kâbe’nin içi sayılır.
Tavaf: Hacerülesved hizasından başlayarak Kâbe’nin etrafında yedi kez dönerek yapılan bir ibadettir. Her bir dönüşe şavt denir. Yedi şavt bir tavaf eder. Bu şavtların dördü farz, üçü vaciptir. Tavaf, hac ve umrenin farzlarındandır.
İstilam: Tavafa başlamadan önce Hacerülesved’i selamlamaya denir. Kâbe etrafındaki tavaf, Hacerülesved hizasından başlar. Hacerülesved’i selamlamak, mümkün olursa bu taşın öpülmesiyle, mümkün olmazsa ellerin bu taşa sürülüp avuç içlerinin öpülmesiyle olur. Bu da mümkün olmazsa ellerimizin içini Hacerülesved’e doğru kaldırmak suretiyle “Bismillahi Allahu Ekber” diyerek avuç içlerimizi öpmekle olur.
Kudüm Tavafı: Kâbe’ye ilk sefer gelenlerin yaptıkları tavaftır. İfrad ve Kıran haccı yapanların Mekke’ye gelince Kâbe’yi tavaf etmeleri sünnettir. Umrenin tavafı mutlaka ihramlı olarak yapılır. Kudüm tavafı da ihramlı olarak yapılır.
Ziyaret Tavafı (İfâda Tavafı): Haccın farz olan tavafıdır. Sadece ifrad haccının farz olan tavafı ihramlı olarak yapılır. Kıran ve temettü haccının farz olan tavafları ihramsız olarak yapılır. Çünkü bu tavaflar; Mina’da şeytan taşlanması, kurban kesilmesi ve tıraş olup ihramdan çıkılmasından sonra yapılır.
Nafile Tavaf: Mekke’de bulunanların hac ve umre dışında yaptıkları tavaflara denir. Nafile tavaf yapmaya niyet edilerek yapılır ve bitince tavaf namazı kılınır. Bu tavaflar ihramsız olarak yapılır.
Veda Tavafı: Kişinin Mekke’yi terk etmeden önce yaptığı son tavaftır. Tavafta Izdıba yapmak: Erkeklerin ihramlarının bir ucunu sağ kolun açık kalabilmesi için sağ kolunun altından alıp sol omuz üzerine atmasına denir. Sonrasında sa’y yapılacak tavaflarda ızdıba yapmak sünnettir.
Tavafta remel yapmak: Izdıba yapan bir erkeğin tavafın ilk üç şavtında adımları kısaltmak omuzları silkelemek suretiyle süratli ve çalımlı bir şekilde yürümesine remel denir ve sünnettir.
Tavaf namazı: Tavafın yedi şavtı bittiğinde iki rekât tavaf namazı kılmak vaciptir. Bu namazın tavaf bitiminde Makâmı İbrahim’de veya Haremi Şerif’in Beytullah’a yakın olan bir yerinde kılınması müstehaptır. Kalabalık dolayısıyla Haremi Şerif’te kılınamazsa uygun bir yerde kılınabilir.
Makâmı İbrahim kutsal bir emanet olup onun kıymetiyle ilgili Rabbimiz şöyle buyurmuştur:
“Biz Kâbe’yi insanlar için, sevap kazanılan bir toplantı ve güven yeri yaptık. Siz den Makamı İbrahim’i namazgâh edinin!…”(Bakara suresi, 125. ayet) Tavaf namazı, kerahet vaktine rastlıyorsa ertelenir ve uygun bir vakitte kılınır. Tavaf bittince Zemzem suyundan içmek sünnettir.
Makamı İbrahim: Kâbe’nin inşası sırasında Hz. İbrahim’in üzerine çıkıp duvar ördüğü
ve üstünde insanları hacca davet ettiği kabul edilen taş veya onun bulunduğu yerdir.
Safa ve Merve: Hz. Hacer, oğlu İsmail için Safa ile Merve arasında su aramıştı. Safa ile Merve arası yaklaşık 350 metre olup sa’y yapılan bu alana mes’a denir. “Şüphesiz Safa ile Merve Allah’ın kutsal yerlerindendir. Kim Kâbe’yi hacceder veya umre yaparsa artık bu ikisini (Safa ve Merve’yi) sa’y etmesinde kendisi için bir sakınca yoktur…”( Bakara suresi, 158. ayet.)
Sa’y: Safa ve Merve arasında gidip gelmek şeklinde yapılan bir ibadettir. Safa’dan Merve’ye dört gidiş üç geliş olarak toplam, yedi seferdir. Sa’y, müstakil bir ibadet değildir. Sadece hac veya umrenin içinde yapılır. Bu yüzden kişinin tek başına nafile bir sa’y yapması söz konusu değildir. Sa’y’ın sembolik anlamı, Hz. Hacer’in Safa ile Merve arasında su aramasıyla ilgilidir. Hac ve umre yapan Müslüman, bu arayışın hatırası olarak Allah’ın rızasını arar. Sa’y esnasında Hz. Hacer validemizin hiç beklemediği bir yerden Hz. İsmail’in ayaklarının dibinde Zemzem çıkmıştır. Hac ve umre yapan Müslüman da hayır ve rahmetin hiç beklemediğimiz yerden gelebileceğine inanmalıdır.
Hervele: Safa ile Merve arasında Safa tepesine yakın bir yerde iki yeşil sütunun (ışıkların) bulunduğu bir yer vardır. Erkekler bu direklerin arasında, koşar adımlarla yürürler. Buna hervele denir. Hervele yapmak sünnettir.
Arafat: Kâbe’nin yaklaşık 25 km güney doğusunda ova şeklinde düz bir alandır. Hz. Adem ile Havva’nın cennetten indirildikten sonra Arefe gününde Arafat’ta buluştukları kabul edilir.
Arafat Vakfesi: Haccın farzlarındandır. Peygamberimiz “Hac Arafat’tır.”(Tirmizî, Hac, 57.) buyurmuştur. Arefe günü, zeval vaktinden bayram günü imsak vaktine kadar kısa bir
süre Arafat’ta bulunmak farzdır. Öğle namazı vaktinden başlayıp güneş batıncaya kadar olan vakitte Arafat’ta vakfe için bulunmak ise vaciptir. Arafat bölgesinin ortasındaki tepeye Cebel-i Rahme denir, bu tepeye halk arasında Arafat dağı da denir. Arefe günü telbiye getirilerek Arafat’a gidilir ve orada öğle ile ikindi namazları birleştirilerek öğle namazı vaktinde kılınır. Buna cem’i takdim denir.
Arafat’ın sembolik anlamı; kıyamet günü kabirlerden kalkarak ve mahşer meydanında toplanmayı hatırlatır. Arefe günü Arafat’ta, o mahşer gününü yaşarız. Hacılar Allah’ın (c.c.) huzurunda gözyaşı döker, bağışlanmak için en içten duygularla Allah’a yalvarırlar.
Müzdelife: Arafat ile Mina arasında Harem sınırları içindeki bir bölgenin adıdır.
Müzdelife Vakfesi: Müzdelife’de vakfe yapmak haccın vaciplerinden olup bayram gecesi, gece yarısından itibaren güneşin doğuşuna kadarki süre içerisinde yapılır. Bu süre içinde kısa bir an burada bulunan kimse vakfe görevini yerine getirmiş sayılır. Müzdelife’de yatsı vaktinde, akşam ve yatsı namazı birleştirilerek cem’i te’hir ile kılınır.
Müzdelife’nin sembolik anlamı; bir insan seli hâlinde hacıların Arafat’tan ayrılıp Müzdelife vakfesi için Meş’ar’il Haram’a(Meş’ari Haram: Arafat ile Mina arasındaki bölgedir. “…Meş’ari Haram’da Allah’ı zikredin…” (Bakara suresi, 198. ayet) akın etmesi kıyamet günü insanların hesaba çekileceği yere doğru bir sel gibi akmasını anımsatır. Hacılar mahşer gününü ve yerini bu dünyada yaşamış gibi olurlar.
Mina: Müzdelife ile Mekke arasında Harem sınırları içinde bir bölgenin adıdır. Kurban Bayramı günleri olan Zilhicce 10, 11, 12 ve 13. günlerinde Mina’da; şeytan taşlama, kurban kesme ve tıraş olmak üzere yapılması gereken üç görev vardır. Mina’da Hz. İbrahim, oğlu Hz. İsmail’i kurban etmek istemişti.
Şeytan Taşlamak (Remyi Cimar): Haccın vaciplerinden olup Mina’da bulunan cemre denilen duvarlara taş atmak suretiyle yapılan bir ibadettir. Cemerât üç tanedir. Bunlar, Kâbe istikametindeki büyük cemre, hemen yanındaki orta cemre ve Müzdelife tarafındaki küçük cemredir. Bayramın birinci günü sadece büyük cemreye 7 taş atılır. Bayramın ikinci, üçüncü ve dördüncü günlerinde ise sırasıyla küçük, orta ve büyük cemrenin her birine yedişer tane, toplam 21 tane taş atılır.
Şeytan taşlamanın sembolik anlamı; kötülükleri, haksızlıkları, zulmü ve zorbalığı protesto anlamı taşır. Şeytan taşlayan hacı, bu hareketiyle şeytana, şeytanın yoluna uyanlara ve bütün kötülüklere karşı çıkışını sergilemiş ve kendisinin de bundan böyle asla şeytana uymayacağını ortaya koymuş olmaktadır.
Hac Kurbanı: Temettu ve kıran haccı yapanların, bayram günü hac kurbanı (hedy) kesmeleri vaciptir. Kurbanlar, Mina’da kesilir.
Tıraş olup ihramdan çıkmak: Bayramın birinci günü Mina’da yapılması gereken görevlerden birisi de tıraş olup ihramdan çıkmaktır. Haccın vaciblerinden herhangi biri terkedilirse hac geçersiz olmaz. Ancak bunlardan birini kasten terk eden kimse günahkâr olur ve ceza kurbanı (koyun veya keçi) kesmesi gerekir. Bir özür dolayısıyla haccın vaciblerinden birini terkeden kimseye, hiçbir şey gerekmediği gibi günahkâr da olmaz.
A. Hükmü Yönünden Haccın Çeşitleri:
• Farz olan hac: Hac şartlarını taşıyan Müslümanların ömründe bir defa hac yapması farzdır.
• Vacip olan hac: Başlamışken yarım bırakılan nafile haccın yeniden yapılması vaciptir.
• Nafile olan hac: Farz haccı yerine getirmiş kişilerin bundan sonra yapacakları hac ibadeti nafile olur.
B. Yapılış Yönünden Haccın Çeşitleri:
• İfrad Haccı: Umresiz yapılan hacdır. Hacdan önce umre yapmaksızın hac niyetiyle ihrama girilir. Yalnızca hac yapılırsa ifrad haccı yapılmış olur.
• Kıran Haccı: Bir ihramla hem umre hem hac yapmaya denir. Umre ve hac arasında ihramdan çıkılmaz.
• Temettü Haccı: Umre ve haccın ayrı ayrı yapılmasıdır. Umreden sonra ihramdan çıkılır. Daha sonra ikinci kez ihrama girilerek hac yapılır. Türkiye‘den giden hacılar genellikle temettu haccı yaparlar. Temettu haccında önce umre yapılır ve ihramdan çıkılır. Başka bir zaman tekrar ihrama girilir ve hac yapılır.
Hac ve umre vazifesinin yapılması için yukarıda tanıtılan yerlerin ziyaret edilmesi ve buralarda adı geçen ibadetlerin yapılması gerekir. Bununla birlikte Mekke ve Medine’de önemli olayların gerçekleştiği, İslam tarihinde hatırası bulunan ve kutsal sayılan daha başka yerler de bulunmaktadır. Hac ve umreye gidenlerin buraları da ziyaret etmesi tavsiye edilmiştir. Bu yerleri kısaca şu şekilde tanıtabiliriz:
Hira mağarası: Mekke yakınlarındaki Nur dağında bulunan bir mağaradır. Peygamberimize (s.a.v.) “Oku!…”( Alak suresi, 1-5. ayetler.) emriyle başlayan ilk vahiy burada gelmiştir.
Sevr mağarası: Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicreti esnasında üç gün
gizlendiği yerdir.
Cennetü’l Muallâ mezarlığı: Başta Hz. Hatice validemiz olmak üzere bazı sahabilerin kabirleri burada bulunmaktadır.
1- İhrama girmek (şart).
2- Arafatta vakfe yapmak (rükun).
3- Tavafı yapmak (rükun).
1- Niyet ile ihrama girmek.
2- Arafat’ta vakfe yapmak.
3- Kâbe’yi tavaf etmek.
4- Safa ile Merve arasında sa’y etmek.
5- Tıraş olmak, en az üç kıl kesmek.
6- Rükunlar arasında tertibe riayet etmek.
A-Müstakil vacipler:
1- Sa’y.
2- Müzdelife vakfesi.
3- Mina’da şeytan taşlamak.
4- Tıraş olmak.
5- Veda tavafı.
B. Hac ibadetinin vacipleri:
1- İhrama Mikat yerinden girmek.
2- İhram yasaklarına uymak.
3- Arafatta öğleden akşama kadar bulunmak.
4- Tavaftan sonra iki rekât tavaf namazı kılmak.
1- Mikat’ta ihrama girmek.
2- Geceleyin bir süre Müzdelife’de bulunmak.
3- Cemrelere taş atmak.
4- Teşrik günlerinde Mina’da gecelemek.
5- Veda tavafı yapmak.
Mescid-i Nebi: Peygamber Efendimizin Medine-i Münevvere’ye geldikten sonra yaptırdığı ilk mesciddir. Bu mescidin yapımında bizzat kendisi de çalışmış, mübarek omuzlarında kerpiç taşımıştır. Peygamberimiz bu mescidde sahabe-i kirâma on yıl namaz kıldırmıştır. Sahabe, Peygamberimizin (s.a.v.) sohbetleriyle bu mescidde yetişmiş ve kıyamete kadar insanlık için yol gösteren yıldızlar olmuşlardır.
Ravza-i Mutahhara: Mescid-i Nebi’de Resulullah’ın eviyle minberi arasındaki yerdir.( bk. Buhârî, Tatavvu’, 18; Müslim, Hac, 500-502) Peygamberimizin kabri, burada yeşil kubbenin altındadır. Peygamber Efendimizin kabrinin yanında Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer’in kabirleri vardır. Peygamber Efendimizin kabri ziyaret edilirken tıpkı hayattayken onu ziyaret ediyormuş gibi davranılır. “Beni vefatımdan sonra ziyaret edenler, hayatımda ziyaret etmiş gibidir.” (Sünenü Dârekutnî, C 2, s. 278; Beyhakî, Şuâbü’l-îmân, C 3, s. 488)
Mescid-i Nebi’nin kapısından sessizce ve saygılı bir şekilde girilir. Ravza-i Mutahhara’ya yaklaşılır, Peygamberimize (s.a.v.) salavat okuyup selam verilir.
Cennetü’l Baki: Mescid-i Nebî’nin doğu tarafında bulunan kabristandır. Peygamberimizi görme mutluluğuna ulaşan, onun sohbetlerini dinleyen ve İslam için her türlü fedakârlığa katlanan binlerce sahâbi efendilerimizin kabri buradadır. Ayrıca Peygamberimizin neslinden bazı İslam büyüklerinin, Peygamberimizin hanım ve kızlarının kabirleri de buradadır. Peygamberimiz sık sık Bakî mezarlığını ziyaret eder, vefat eden Müslümanlara dua ederdi.
Kıbleteyn Mescidi: İslam tarihindekıblenin Mescid-i Aksa’dan Kâbe’ye çevrildiği yerdir.
Uhud Şehitliği: Uhud şavasında şehit düşen sahabilerin kabirleri burada bulunmaktadır.
Yedi Mescitler: Hendek savaşında gruplar hâlinde namaz kılınan, karargâh merkezleri olan yerlerde yapılan mescidlerdir.
Kuba Mescidi: Peygamberimizin (s.a.v.) Mekke’den Medine’ye hicreti esnasında yapılan bu mescid, islam tarihinde yapılan ilk mesciddir.
• İhrama giyilir (farz).
• İhram namazı kılınır (sünnet).
• Niyet edilir (farz).
• Telbiye getirilir (farz).
• Umrenin tavafı yapılır (umrenin farzı).
• 2 rekât tavaf namazı kılınır (vacip).
• Safa ile Merve arasında sa’y yapılır (vacip).
• Tıraş olup umreden çıkılır (vacip).
• İhrama girilir (farz).
• İhram namazı kılınır (sünnet).
• Niyet edilir (farz).
• Telbiye getirilir (farz).
• Arefe günü öğleden akşam namazına kadar vakfe yapılır (farz).
• Akşam Müzdelife’ye gidilir ve orada vakfe yapılır (vacip).
• Bayramın 1. günü Akabe cemresi (büyük şeytan) taşlanır (vacip).
• Mina’da kurban keser veya kestirilir (vacip).
• Tıraş olup ihramdan çıkılır (vacip).
• Ziyaret tavafı yapılır (farz).
• İki rekât tavaf namazı kılınır (vacip).
• Haccın sa’yı yapılır (vacip).
• Bayramın ikinci, üçüncü ve dördüncü günleri sırasıyla küçük, orta ve büyük cemreye yedişer taş atılır (vacip).
• Mekke’den ayrılmadan önce veda tavafı yapılır (vacip).